2024/03/19 at 1:31 PM
Banner Top

Kazanırken kaybetmemek…

Göztepe’de, beklentilerin gerçekleşmediği bir ara transferin ardından gelen Fenerbahçe yenilgisiyle sıkıntılı bir sürecin içine girildi. Sonunu Allah hayır etsin diyelim ve ekleyelim.
Yaşadığı süreç içinde, her ne kadar diplere, hatta tarihinde ilk kez ateş çemberine konuşlansa da Fenerbahçe’nin ama transfer, ama Kadıköy baskısı ile, bu tırmanışı bir yerden başlatacağı açıktı. Bunun Göztepe maçına denk gelmesi kötü oldu.
Şu an gelinen noktada Göztepe açısından üzülmeye, moral bozmaya, ah vah etmeye vakit yok. Bu bir işe yaramaz ve olsa olsa kazanılan onca edinime ve kısmet olursa gelecek sezonun ortalarına doğru, en geç Mayıs ayında bitmeye aday stadın yapımı için harcanan emeklere ihanet olur. Bunu akıldan çıkarmamak gerek. Bu birincisi…
İkincisi, transfer ayı da kapandı. Eee ne yapılacak o zaman? Vakit çözüm üretme ve sadece iyi oynayan ya da mücadele eden değil, “winner team” “kazanan takım” olma yolunda, yeni oyun yönergeleri geliştirmenin ve bazı mevkilere neşter vurmanın vakti.
Göztepe transferde çok açılmak istemiyor. Her zaman ayakları üzerinde durabilen, ayağını yorganına göre uzatan bir yapı oluşturulmak isteniyor. Eyvallah. Saygılıyız. Ne var ki kabus gibi geçen bir transfer döneminin ardından yeni bir şeyler de üretilmeliydi, değil mi?
Fatih Terim adı sanı duyulmayan Ozan Kabak’tan 11 milyon euro kazanıp, hem şampiyonluk, hem de kupa mücadelesini sürdürdüğü ortamda, bir de Yunus Akgün’ü piyasaya sürüyorsa, Göztepe’nin de yeni keşiflere imza atması gerektiğini düşünüyorum. Bu yönde gerek transfer ayı içinde, gerekse mevcut kadroya yönelik bir çaba göremedik. Üstelik en çok arzulanan mevkide forvet hattında kulübe iyice daraldı. Cikalleshi Akhisar’a, Samed Ali Erzurum’a gönderildi. Ara transfer zor ve kriz ortamında işler farklı ama, en azından daha ekonomik geleceğe yönelik girişimler ve isabetli keşifler görebilirdik. Onu da göremedik.
Bu parantezi kapattıktan sonra gelelim oyun yapısına. Özdeş’le takımın üzerindeki dağınıklığı attığı bir gerçek. Ne var ki Galatasaray maçındaki mücadelenin üzerine taraftarı önünde hırslanmış, transferlerle, yeni katılımlarla morallenmiş Fenerbahçe karşısında, üzerine koyan bir Göztepe yerine, gerilemiş, sinmiş ezik bir takım gördük. Bunda bir önceki maçta da sırıtan, orta alan savunma koordinasyonunun yetersizliği, hatta hiç olmaması en büyük etkendi. Hal böyle olunca da hızlı ve penetreci adamlara sahip rakip birinci bölgede cirit attı, tıpkı G.Saray maçındaki gibi savunmanın kenarlarına taşınan çabuk toplar sorun yarattı ve biri de golle sonuçlandı, daha fazlası da olabilirdi.
Jerome kasıtlı değildi, ama hareketi çok tehlikeliydi. En azından doğrudan kırmızı kart görmemesi ceza konusunda indirim getirebilir. Ama en kritik yerde de takımını 10 kişi bıraktı. 17 maçta 3 gole imza atabilen suskun golcü hayal kırıklığını sürdürüyor. Göztepe Denba Ba ve Jahoviç’i mumla arıyor.
10 kişi kaldıktan sonra mücadele iyiydi Serdar’ın gol denemeleri güzeldi ama o da eldivene susamış Volkan’ın elleri arasında eridi gitti.
Agbenyenu ilk yarının sonunda Dirar’la girdiği ikili mücadelede gücünü ortaya koydu. Galatasaray maçında o kanadı tıkamıştı. Ne var ki oyunun orta alanda direnç görmeden, direk Göztepe ceza alanı önüne ya da içine yığılması, hırslı, hızlı Fenerliler onu da etkisiz hale getirdi. Olan oldu, artık zamanı geri alamazsanız.
Şimdi tehlikeli bir süreç Göztepe’yi bekliyor. Buraya kadar geldikten sonra kupayı da bırakamazsınız, zorunlu olarak bu fırsatı tepmeyeceksiniz. İki adım sonrası final.
Ligde iki adet demir leblebi dişinizi kırsa da kalanlarıyla çiğnemeye devam edeceksiniz. Üstelik giderek artan sakatlıklar ve çoğalan kartlarla, daralan alternatifsiz kadro ile…
Göztepe deplasmanlarda yok, koca sezon 9 gol atmışsın Trabzon ve Ankaragücü dışında galibiyetin yok. Bunun üstesinden gelmek gerektiği gibi, içerde artık ne yapıp edip kaybetmememek gerekiyor.
Ligde 22 puanın var altındaki ekiplerden Fenerbahçe sıyrıldığı gibi Rizespor çok güçlendi. Erzurum’da da atılım yapacak potansiyel var. Sonuncu Akhisar epey transfer yaptı. Yani, işin şakaya gelir yanı yok.
İçerde Alanya, deplasmanda Kayseri, içerde Trabzon, Konya deplasmanı, içerde Kasımpaşa ve Vodafone’da Beşiktaş… Öncelikle bu çoklu virajı iyi dönmek gerek.
Kalan bölümde de (Akhisar – Ç.Rize (D) – Erzurumspor – Başakşehir (D) – Antalya – Sivas – Bursa (D) ve son olarak içerde Ankaragücü) bir beraberlik ya da en fazla bir yenilgi ile minimum 19 puan almanın yolunu bulmak şart.
Göztepe artık kaybederken kazandıklarıyla, kazanırken kaybetmemenin üstesinden gelmeli. Transfer ayı kapandığına, kulüpte ödeme ya da idari yapı anlamında bir sorun olmadığına göre, iş teknik heyet ve futbolculara kalıyor. Tabi bir de her zaman ölüyü dirilten, bağrına taş basıp takımına moral veren muhteşem Göztepe taraftarına…
Haydi yolunuz hayrolsun.

Banner Content
Tags: , , , , , , , ,

Related Article