Yıllarca yüksek atlamada Türk Atletizmi’nin en önemli isimleri arasında gösterilen Aycan Kurtcan (Tuncayengin) aktif sporu bıraktıktan sonra köşesine çekilmedi ve veteran atlet olarak başarılarını daha da katladı. Balkan, Avrupa ve Dünya Masterler şampiyonalarında sayısız madalya kazanan, rekorlar kıran Aycan Kurtcan son olarak atletizmin en zor dallarından biri olan pentatlonda da Avrupa üçüncüsü olmayı başardı.
Amansız hastalığı yendikten sonra hemen sahalara dönen Kurtcan asıl branşı yüksek atlamanın dışındaki dallara el atarken Avrupa Masterler Şampiyonası’nda pentatlonda da üçüncü olarak “pes” dedirtti.
Portekiz’in Braga kentinde yapılan şampiyonada uzun atlamada üçüncü olarak bronz madalya kazanan Aycan Kurtcan, sadece yarışmak için iddiasız girdiği beşli yarışmada da hem madalya çıkardı hem de Türkiye Rekoru kırdı.
“Atletizm Salon Şampiyonası’nda 5’li branş pentatlona kayıt olduğumda bir madalya kazanmanın imkân dahilinde olduğunu hiç düşünmedim. Hatta çantama bayrağımı bile koymadım yarışa giderken… Sadece pistte daha fazla kalıp, o heyecan ve coşkuyu birlikte yaşamaktı hedefim… Ancak kendimi ve yapabileceklerimi biraz fazla küçümsemişim” diyen Kurtcan, sabah 05:00 de başladığı pazar gününü, 5 branşta yarışıp üstüne bir de bronz madalya kazanarak tamamladı.
50 yaş kategorisinde 11 master kadın atlet ile yarışan Kurtcan, müthiş başarının öyküsünü şöyle anlattı:
“İlk yarış 60 m engelde en iyi derecemi koşarken, 2. yarış yüksek atlama benim için büyük sevinçti, 54 yaşında 1.52 m. atlayarak hem Türkiye hem Balkan rekorunu emanetime aldım. 3. yarış gülle atma hiç bir teknik bilgi , atış tecrübesine sahip olmadığım bir branş ve sıralamada kötü bir derece ile bitirdim. Olsun, çok eğleniyorduk . Sonra 4. branş uzun atlamada da uçtum ve 4.66 m. ile yeni bir Türkiye rekoruna kondum . Yarışı da 1. sırada tamamladım. En son 5. yarış 800 m. öncesi genel sıralamada 2. durumdaydım. Güzel şeyler olmuştu ve peşini bırakamazdım. 2014’ten sonra ilk defa 800 m. için pistteydim. Ne bitmezmiş…
Ancak azmettim, çabaladım, çok da acı çektim ve bitirdim. Sonuç olarak genel sıralamada da üçüncüydüm. Avrupa Şampiyonası’nda pentatlonda bronz madalya kazanmıştım. Göğsüm alev alev yanıyordu ancak imkansızı başarmış olmanın mutluluğu, sevinci, coşkusu, tarifsizdi. Sonuç olarak 4442 puan topladım ve pentatlonda Türkiye rekorunu emanetime aldım . Ve Türkiye’nin hanesine bir madalya daha yazdırdım. Kemoterapi tedavimin hemen 3 ay sonrasında yarışabilmiş ve doktorum bana “sen biyonik kadınsın” demişti. Sanırım haklı. Şampiyonayı iki bronz madalya ile tamamladım.”