2024/03/19 at 11:58 AM
Banner Top

Beşiktaş – Göztepe mücadelesinden beş saat önce Radyo Trafik’te Hakan Taşyaran’la ” Taraftarın Sesi” programındaydık. Göztepeli taraftarlar da programa sosyal medyadan katıldılar.
İlk maçın değerlendirmesini yaparken, bizim de taraftarın da ortak kanısı “Bu Göztepe’den bir şey olmayacağı- bir şeyler yapılmazsa sarı kırmızılı ekibin göz göre göre uçuruma sürükleneceği ” yolundaydı.
Bazan yaşamda yanılmayı istediğiniz çok anlar olmuştur. Bu anlardan birini de maç için televizyon başına geçtiğimde yaşadım. Kadro karşılaştırması ve futbol kriterleri göz önüne alındığında, mantığım Sivas Gazisi, yaralı Beşiktaş’ın farka doğru gideceğini, gönlüm ise Göztepe’nin tıpkı Başakşehir maçında olduğu gibi yeni bir İstanbul patlaması yapacağını ve hem taraftarı hem de beni mahçup edeceğini söylüyordu.
Gerçekten yanılmayı çok isterdim, ama yanılmadım. Geçen yıl Cebrail’in armağanı ile adeta “meleklerin korumasında” ligde kalmayı başaran Göz Göz’ün Eren ve Sanneh dışında “eski tas eski hamam” kadrosuyla bu işi kotaramayacağı açıktı.
Nitekim daha 45 dakika dolmadan direklerin yardımıyla güç bela ilk yarıyı golsüz kapatmaya hazırlanan Göztepe iki uzatma dakikasını dahi çıkaramadı. Arka arkaya iki korner yine rakip hücumcuları kovalayan ,Göztepeli savunmacılar ve ceza sahası içine kadar elini kolunu sallayarak giren Caner’in sert yerden pasına ayak koyan Güven Yalçın…
Doksan dakika sonunda, 7 maç sonra, Beşiktaş kalesini gole kapatıyor. Çünkü saman alevi gibi bir parlayıp bir sönen Göztepe’nin bu cılız ataklarla, gol atacak bir görüntüsü yok. Kartal, Avbdullah Avcı ile ilk kez kazanıyor. Göztepe ikinci kahır mektubunu yazıyor. Direkten dönen toplar Beto’nun kurtardıkları olmasa 3 fark, yeni bir utanç sayfasına dönüşecek.
Sahi neden bir Güven Yalçın Göztepe’de yok? Şampiyonluk kovalayan, Avrupa’da mücadele eden Beşiktaş Almanya’dan 20 yaşında genci getiriyor. Burak Yılmaz sakatmış ne gam. Gencecik çocuk takır takır gollerini atıyor. Direkleri sallıyor. Abdullah Avcı son 10 dakikada 99 doğumlu bir başka Alman patentli oyuncu Muhayer Oktay’ı sahaya sürüyor.
İleride ondan faydalanacak besbelli… Beşiktaş’ın yedek kulübesinde bir başka alternatif Monaco ve Tottenham’dan N’koudou…
Göztepe’nin hamleleri ne dersiniz?
Geçen hafta kötü performansı yüzünden oyundan alınan Halill, bu görüntüsüyle Göztepe’nin santrforu olamayacağını bas bas bağıran Eren’in yerine ikinci yarı başlarken, sahaya sürülüyor. Takımı daha sezon başında sahada Beşiktaş gibi bir rakip karşısında santrforsuz. Hoş, Jerome sakat olmasaydı, ne yapardı? Eren kalsaydı ne işe yarardı? Orası ayrı konuu. Al birini vur ötekine.
Göz Göz’ün ikinci hamlesi 61.dakikada geçen hafta tel tel dökülen Castro’yu takımın (kağıt üzerindeki) tek gol umudu Yasin Öztekin’le değiştirmek…
Ve aslında ilk onbirde başlaması gereken Alpaslan’ı, sezon başında fellik fellik müşteri aranan Borges’in yerine, iş işten geçtikten sonra 75. dakikada sahaya sürmek…
Bu hamlelerin taraftarı önündeki Beşiktaş’a karşı etkili olacağını düşünmek, en hafif ifadeyle ütopya olur.
Göztepe’nin “for” hattı bu ahval ve şerait içindeyken, defansa ne demeli?
Adem Lajiç’in attığı gol, geçen yıl bize saç baş yolduran gollerin Vodafone’a yansıyan bir sureti değil mi?
Ortalama süratte bir forvet ve arkasında nal toplayan Göztepeli (bu gol de Poko) savunmacı…
Bu gidiş hiç de iyiye işaret değil. Göztepe’nin ya adam gibi transfer yapması. Ya da kendi kahramanlarını yaratması, bir buluş, bir keşif yapması gerek. Yoksa 657 görüntüsü ile tünelin ucu karanlık. Maç sonu ağlamak kaybeden puanları geri getirmiyor. Sadece niyetle bu iş olmuyor. İcraaat da gerek. Önemli olan o hırsı iş son haftalar kalmadan saha içinde göstermek. İsteyince Başakşehir’i şampiyonluktan edebiliyorsan, bunu bu sezon da yapabilirsin.
Yapmayın beyler! Bu takım yaşanan onca badirelerin ardından önce Altınbaşlar’la, sonra da Sepil’le Süper Lig’e taşındı. Tabi bu başarıda aslan payı amatör kümede bile takımını yalnız bırakmayan Göztepe taraftarının ve onun Bornova’da yarattığı baskı ve destek ortamıydı.
Pırıl pırıl Avrupa’ya örnek bir stat yapılıyor. Taraftar artık alt liglerde çile doldurduğu köy statlarını düşünmek bile istemiyor. Yıllardır kendi stadının olmasını özlemle bekliyor. Küme düşmekten son anda kurtulmuş takımın kombineleri, bir çırpıda tükeniyor. Herkes dört gözle stadın bitmesini istiyor. Adnan Süvari’den sonra 40 küsur yıldır unuttuğu Avrupa’yı istiyor.
Bu cefakar taraftarı hangi ligde ağırlayacaksınız?
Göztepe’nin daha sezon başında kaderine razı bir yapı içinde, bıçağa boynunu uzatması, nice serüvenlerle çıktığı Süper Lig’den, 1.Lig’e göz kırpması ayıptır, günahtır.
Herkes aklını başına alsın lütfen. Bunca emeği, bunca çabayı, bu eşsiz sevgiyi bu kadar kolay mı harcayacaksınız?
Yapmayın etmeyin.
Hem kente, hem de Göztepe’ye yazık etmeyin!

Banner Content
Tags: , , , , , , , ,

Related Article