2024/03/19 at 5:41 AM
Banner Top

Son dönemlerin en zevkli mücadelesi olarak adlandırılabilecek Göztepe – Fenerbahçe karşılaşması çok daha farklı bir konumda algılanabilirdi.
Ama ne yazık ki bu maçı kaldıramayacağı her halinden belli olan Abdülkadir Bitigen’in verilmesi, skorun üzerine de gölge düşürdü.
Hani; “Hem suçlu hem güçlü” diye bir özdeyiş vardır ya… Fenerbahçe cephesinden yeni bir tartışma geldi. Neymiş efendim; “Penaltı tekrar edilmiş de neden geçen hafta tekrar edilmemiş”
Evet, tarihe tanıklık ettiğimiz bir pozisyondu. Penaltıyı Altay kurtardı ve devamında Fenerbahçe’nin golü geldi. Biz maçı statta izleyen ne olduğunu anlamaya çalışırken, meğerse penaltı VAR’da konuşuluyormuş. Altay’ın çizgiyi erken terkettiği gözümüze çarpmıştı. Ama maçın heyecanı ile tam da süzememiştik.
VAR’dan gelen karar yüzde yüz doğru. Kalecinin bir ayağı çizgide olmak zorunda. Kural açık ve net. Geçen haftalarda kuralın uygulanmamış olması Göztepe’nin suçu değil.
Burada kabullenemediğimiz nokta, Bitigen, yardımcılarının ve dördüncü hakemin ((H) ABDULKADİR BİTİGEN – (Y) SERKAN OK- (Y) MEHMET CEM HANOĞLU – (D) MUSTAFA İLKER COŞKUN – (V) FIRAT AYDINUS –
(A) BAHATTİN DURAN)) bu basit ihlali gözden kaçırmış olması ve olayın ancak Fırat Aydınus – Bahattin Duran ikilisi tarafından VAR’da farkedilmesi. Sevgili hakem kardeşler bu kadar açık ve net bir ihlali dördünüz birden göremezseniz, kusura bakmayın ama;
“Siz ne iş yaparsınız?”
Tabi izleyen pozisyon da gol olunca işler karıştı. Protokol tribünündeki önce aşırı Fener sevinci, ardından Göztepeli bir grup seyircinin duruma tepki göstermesi ortamı gerdi. Fenerbahçe gibi bir kulübün başkanlığını yapan Türkiye’nin en önemli iş adamlarından biri olan Ali Koç’un yerinden kalkarak Göztepeli seyircilerle (ki kimsenin ağzından küfür çıkmadı) ağız dalaşına girmesi Koç gibi nazik bir yöneticiye yakışmadı. Bunu biz açıkcası Fenerbahçe’de iyi gitmeyen işlerin dışa yansıması ve taraftara “Ben Fener’in hakkını koruyorum” mesajı olarak algıladık. Ama en hafifinden bu davranış biçimi, maçtan önce Fenerbahçe’ye yönelik en ufak bir olumsuzluk sergilemeyen, hatta fanatik Fenerli Acun Ilıcalı’yı alkışlarla karşılayan Göztepe seyircisine ve örnek bir konukseverlik gösteren Başkan Mehmet Sepil’e haksızlıktı.
Golün iptali ve penaltı tekrarının ardından Fenerbahçeli taraftarlarca sosyal medya adeta yıkıldı.
Ama Göztepe’nin uğradığı haksızlıklar da güme gitti, Bitigen’in acizliği ve suya sabuna çok dokunmamak gibi bir niyeti olması yüzünden … Örneğin Emre Belözoğlu’nun ikinci sarı kartı güme gidenler arasındaydı. Hatta ,Vedat Muriç’in kafa ile indirdiği, gol olan top bile VAR çizgisinde gösterildiğinin aksine, ofsayt tartışmasına açıktı. Çıplak gözle biz öyle gördük.
Özetle hakemin kaldıramayacağı ağırlıkta, nefis bir mücadele izledik. Göztepe’nin Fenerbahçe’yi aciz duruma düşürdüğüne tanık olduk. Eğer maç bu karar tartışmalarının dışında normal bir atmosferde oynansaydı, inanıyoruz ki Göztepe İstanbullu rakibine unutamayacağı bir ders verecekti.
Tabi sarı kırmızılıların gerek ortalar, gerekse gol vuruşlarında bir türlü son hareketi yapamaması da Fenerbaçe’nin İzmir’den ucuz kurtulmasında en büyük etkenlerden biriydi.
İlhan Palut’un Castro’yu oynatmama cinayetine ortak olmaması sevindirici ama, biraz bu maçın stresi, hakem kararlarıyla ortamın gerilmesi bizce genç hocayı etkiledi. Değişiklikleri geciktirdi. Bizce “deliler” gibi saldırıp arkada koca bir “tarla” bırakan ve zorunluuk karşısında Ozan Tufan’dan bek üretmeye çalışan Fener’in bu zaafları, Yasin Öztekin, belki de genç dinamik bir Yalçın’la çok daha iyi değerlendirilip, müthiş bir skor elde edilebilirdi.
Göztepe’nin yerinde bir Sivas olsaydı, bu atmosfer içinde maç 5’le biterdi.
Son Söz:
Fenerbahçeliler Göztepe’yi alkışlasınlar. Bu maçtan ucuz kurtulduklarına ve alınan  bir puana dua etsinler. VAR’a değil, bütçesi Göztepe’nin kat kat üzerinde bir para harcatıp, bir kaç istisna dışında böylesine aciz bir takım sahaya süren Comoli ve Ersun Yanal’a kızsınlar.

Banner Content
Tags: , , , , , , , ,

Related Article