2024/03/19 at 5:35 AM
Banner Top

DERLEYEN : SUAVİ YARDIMOĞLU

İzmir denince, artık  akla ilk olarak Karşıyaka- Göztepe rekabeti gelse de, İzmir’in futbolla tanıştığı ilk yıllarda bu rekabet en yoğun olarak iki takım arasında yaşanırdı; Altay ve Altınordu…

İzmir’de ilk resmi lig maçları 1923 yılından itibaren başlar. Altay’ın bünyesinden doğan Altınordu 26 Aralık 1923’te resmen kurulduktan sonra ilk resmi maçını da Altay ile oynar. Kulüp kurulur kurulmaz tertiplenen Şifa Eczanesi Kupası adı altındaki iki ekibin arasındaki ilk maçı Altınordu 2-1 kazanır.

Önceleri amatör statüdeki lig mücadelesi 1956’ya dek devam eder. Bu ligin ilk iki sezonunun şampiyonu, önceki yıllarda da İzmir futbolunu domine eden Altay olur.

Altay 31 sezonda kazandığı 12 şampiyonlukla, bu amatör dönemde en fazla şampiyonluk kazanan takımdır. Onu takip eden takım ise 6 şampiyonluğa sahip Altınordu’dur. Altay’ın şampiyonluklardaki sayısal üstünlüğü belirgin olsa da aradaki rekabet eşsizdirve iki takımın birbirleriyle yaptığı her maç izlemeye değerdir.

Rekabetin en çetin yaşandığı dönemlerden biri 1934-1935 sezonudur. Önceki sezonun şampiyonu Altay ezeli rakibiyle oynadığı ilk maçı 3-1 kaybeder. Ardından iki takım bir kez de Kupa maçında karşılaşırlar ve Altınordu Altay’ı bir kez daha mağlup eder.
İkinci devre Altay, Altınordu karşısında bir “şeref galibiyeti” alarak taraftarının gönlüne biraz olsun su serper. Her iki takım için de rakibini yenmek şampiyonluk kadar önemlidir. 1934-1935 sezonunda Altınordu üç kez bu mutluluğu tadarken, Altay ise bir defayla yetinmek zorunda kalmıştır.

Altayı 3-1 yenen Altınordu kadrosu (14 aralık 1934)


Zamanın önemli dergilerinden Yarım Ay da bu rekabeti görmezden gelemez. 15 Nisan 1935 tarihli nüshasında iki tarafın da taraftar atışmalarına – kendi muharrirlerinin (yazar) kaleminden çıkmış olsa gerek – sayfalarında yer verir. Bakın nasıl atışmışlar o dönemde:

Altaylı Şakir Muhtar: “İzmir’in pek sevdiği yüksek Altay uğradığın fena sürprizlerden artık kurtuldun. Ezeli rakibin Altınordu’yu yendin, önde gitmeye azmettin. Zavallı Altınordulu kardeşlerim size ne oldu? Ayaklarınız mı dolaştı? Beş puan ileride bulunurken şimdi Altay’dan geri kalmak kimbilir ne kadar acı gelir size… Çok koşan çabuk yorulurmuş.”

Ancak Şakir Muhtar aceleci davranmış belli ki… Aradaki puan farkını kapatan Altay’ın şampiyonluk ipini göğüsleyeceğinden emin gibi yazmış. Ancak Altınordu yaşadığı puan kayıplarına rağmen şampiyonluğu ne 1934-35 ne de ertesi sezon Altay’a kaptırmaz.

Şakir Muhtar’ın sataşmaları şöyle sürer Altay’ın kazandığı maç hakkında:

“Kimbilir sen Sait gol atmak için ne kadar uğraşmıştır. Sabahattin, Vahab’a mağlup olmamak için ne kadar çırpınmıştır. Boş. Çünkü Altay büyük varlığını göstermek için bugünü bekliyordu. Siyah-Beyazlılar bugün için yaşıyor. Altınordulu kardeşlerim! Üzülmeyin! Daha maçlar bitmedi. Biz şampiyonluğu kaybetsek bile sizi yendiğimiz için memnun oluruz.”

Altınordulu Ferit Gülen yanıtlar:
“Ne hevesliymişsiniz bizi yenmeye. Kendi ağzınızla yakalanıyorsunuz. Siz bizi bir kere yenmeyi şeref sayıyorsunuz. Bunda haklısınız. Çünkü Altay nerede, Altınordu nerede? Doğru… Acele etmeyin… Dediğiniz gibi maçlar bitmedi. Bu yıl değilse gelecek yılda yine görüşürüz…”

Altay – Altıordu Karması Apollon Takımı’na karşı… (8 Nisan 1933)

Büyük çekişmeye sahne olan Altay- Altınordu maçları o zamanki adıyla Milli Lig’e yani şimdinin Süper Ligi’ne de ilk yıllarında damga vurur. Göztepe daha Fuar Şehirleri Kupası’na katılmamıştır. Ortada ne Göztepe – Altay rekabeti, şimdilerde ezeli rekabet denince ilk akla gelen Göztepe – Karşıyaka kapışması vardır ortada. İzmir’de rekabetin adı; “Altay – Altınordu” dur.
İki ekip arasındaki ilk Süper Lig maçı 28 Kasım 1959’da oynanır. Bu maçı Altınordu Arif Gümüşçeviren ve Beytullah Baliç’in ikişer golüyle 4-1 kazanır, kalesini Altay’ın efsane kalecisi Akın Barhan’ın koruduğu siyah beyazlı ekip şeref golünü Uğur Tuğaltay’la bulur.
Rövanşı da vermez Şeytanlar 3-2 kazanırlar. Altay’ın efsane isimlerinden Altan Santepe kaleyi korurken, Ayhan Elmastaşoğlu da sahnededir bu maçta. Karşı tarafta Bülent Esel vardır. Melih Garipler havalandırır, Altay filelerini… İlk sezon Altınordu 20 puanla sonuncu olup baraj maçlarına kalırken, Altay 28 puanla hemen sınırın üzerinde kefeni yırtar.
İzmirspor 4.cü, Karşıyaka 9.cu, Göztepe 14.cü bitirir ligi. Beş İzmirli’nin Süper Lig’de yer aldığı efsane yılların ilkidir bu. Altınordu, İzmir Demirspor’un da yer aldığı baraj maçlarını birinci tamamlar yine lige döner.

Bir sonraki sezon (61/62) iki İzmirli birlikte düşer ligden. Ligin açılış maçı 1-1 biter ama Altay’ın profesyonel sporcusunu amatör lisansla oynattığı anlaşılınca maç 3-0 Altınordu lehine sonuçlanır. İlk maç olduğu için önemsenmez ama kaybedilen iki puan sezon sonunda Altay’ı Karşıyaka ve Türk Telekom’un birer puan gerisinde bırakıp küme düşmesine yol açacaktır.

Altay 1934 yılı kadrosu


Varol Ürkmez’li, Kamuran Soykıray’lı, Erkan Kural’lı Nail ve Ayhan Elmastaşoğlu’lu ve efsane kaptan Bayram Dinsel’li Altay’a karşı, Muzaffer Çetin’li, Muhterem Ar’lı, “Beyto”lu, Arif’li Melihli kadro o maçın kahramanlarıdır. Altay’ın başında Macar Hoca Turbeky, Altınordu’nun başında ise soyadını alan Sait Altınordu. Neyse ki iki ekip de baraj maçlarından geri dönerler.
Bir yıl sonra da 22 takıma çıkarılan Milli Lig, beyaz ve kırmızı grup olarak ayrılınca yollar da ayrılır. Altay final grubuna kalır. Ligi dördüncü bitirir ama kendi isteğiyle Fuar Şehirleri Kupası’na gitmez hakkını Fenerbahçe’ye verir.

63/64 sezonunda Altınordu’nun 2-0 kazandığı maçta gollerin ikisinde de kırmızı lacivertli renklere Karagümrük’ten yeni katılan Erkan Velioğlu’nun imzası vardır. İkinci yarıdaki maçta goller Ayfer Elmastaşoğlu’ndan gelir ve Bülent Esel’in tek golü yetmez Altay 2-1 kazanır. Altay’ın efsanesi Bayram Dinsel teknik direktörlük koltuğundadır.İki ekip de sancılı sezonu kazasız belasız, orta sıralarda atlatırlar. Göztepe’nin 5. olup Fuar Şehirleri’ne katıldığı sezonu Altay 7.ci , Altınordu 12.bitirir. Rekabet gelecek sezona da taşınmıştır.
Altınordu o zaman İzmir takımlarına taraftar üstünlüğü sağlamıştı. Erkan Velioğlu (ışıklarda uyusun) anılarında “Ben geldiğimde Sait Hoca (Altınordu) menajer, Lütfü Atamer antrenördü. Sonra Coşkun Özarı, Eşfak Aykaç, Molnar antrenörlük yaptı. Altınordu çok büyük kulüptü. Ostia Simiç geldi, dünya karmasının antrenörüydü.” der.
Altay – Altınordu rekabetini yaşamış efsane isimlerden bir kaçıydı Velioğlu’nun saydıkları.
64/65 sezonunda kaleci Varol, Enver Katip, Necdet Tunca, Gürcan Berk, Feridun Öztürk, Ayfer Elmastaşoğlu, Nazmi Bilge gibi Türk futboluna damga vurmuş isimlerin yer aldığı Altay sezonu 9.cu tamamlarken, Altınordu bir tek takımın düştüğü ligde 16. olarak veda eder. İlk maçı Nazmi Bilge ile 1-0 kazanan Bayram Dinsel’in Altay’ı, Bülent Esel’in Altınordusu’na rövanşı da vermez maç 0-0 biter. Muzaffer’li, Nehir’li (Kasap) Muhterem’li (Ar), Cenap’lı Erkan’lı kadro başaramaz Şeytanlar’ı ligde bırakmayı.
Altınordu 2.Lig’dedir ve rekabete ara verilir. 65/66 sezonunda…
Şeytanlar peşini bırakmaz Altay’ın 65/66 sezonunda 2. Lig yükselme grubunu Es Es’le birlikte zirvede bitirip yeniden döner Süper Lig’e, rekabet başlar yeniden.


İzmirspor ve Karşıyaka’nın Lig’e veda ettiği sezonda yine çetindir, Altay – Altınordu rekabeti… İtalyan Rino Martini Altay’ın, Yugoslav Ostia Simiç A.Ordu’nun dümeninde. İlk maç 1-1 biter Aytekin Erhanoğlu (Wosvagen) ve Vinko Zadel’in golleriyle, Göztepe’den önce ezbere sayılan Altınordu’nun efsane kadrosudur rekabetin aktörleri kalede Mümin Özkasap, Zadel, Siyatski, Nehir, Erkan, İsmet-Hikmet Orhunbilge, Melih, Cenap ve KSK’nin efsanesi Cengiz Kocatoros da Altınordu formasını terletmektedir o dönemde.
Altay da hiç yabana atılacak gibi değildir hani; kalede Varol, kaptan Ayfer, Zinnur, Enver Katip, Necdet, Mahmut Evren, Behzat Çınar…
İkinci maçı Hikmet Orhunbilge’nin tek golü Altınordu lehine kapatır.
Altay’ın Göztepe ile uzatmada da yenişemeyip finali 2-2 berabere tamamladığı, ama kura atışıyla kupayı kazandığı sezonda Galatasaray’ı çeyrek finalde yenmiştir, ama lig hanesinde Altınordu galibiyeti yoktur. 34/35 sezonundaki gibi rekabetin ruhu tazedir hala.

Altay Kupa Galipleri, Göztepe Fuar Şehirleri Kupası’ndadır 67/68 sezonunda… Ancak tarihe not düşülenler arasında yine Altay – Altınordu rekabeti vardır. Işıklandırılan Alsancak Stadı’nda bir 1.Lig maçı (9 Eylül 1967 Altay-Altınordu) karşılaşması ilk kez gece oynanır. Bu tarihi maçı Hikmet Orhunbilge’nin golü Altınordu’ya getirir. Varol’lu Ali Rıza’lı (Şenol) Aytekin’li (Wosvagen), Enver Katip, Doğan Akı, Behzat Çınar, Mahmut Evren’li muhteşem kadro da yenilgiyi önleyemez Şeytanlar karşısında…

Altay 1969/70 kadrosu…

Siyatski’nin kırmızı kart gördüğü mücadelede Yavuz Kirmanoğlu ve Behzat Çınar’ın karşılıklı golleri 1-1 bitirir ikinci maçı…
Galatasaray’ı eleyerek geldiği kupa finalinde Fenerbahçe’ye kaybeden Altay, Lig’i de Fener-Beşiktaş-G.Saray ve efsane Göztepe’nin ardından 5.ci bitirir ama yine 13. sıradaki, güç bela düşmekten kurtulan Altınordu’ya diş geçiremez. Rekabet sürmektedir olanca hırsıyla.
Bir sonraki sezon da Altınordu’nun bileği bükülmez Altay karşısında…İlk maç 1-1 (Feridun Öztürk – Siyatski)… Tam 7 maçtır kazanamayan Altınordu ikinci maçı 2-1 galip bitirir. (Yavuz Kirmaoğlu pen. – Behçet Arkun)- (Aytekin Erhanoğlu). Bu sezon Göztepe’nin Türkiye Kupası’nı kazandığı, Fuar Şehirleri Kupası’nda yarıfinale yükseldiği efsane sezondur. A.Ordu’ya teslim olan Altay efsane Göztepe’ye boyun eğmemiştir iki maçta da…

69/70 sezonu Altınordu’nun küme düştüğü sezondur. 77-78 sezonun da Altınordu TFF’nin 8-1’lik İskenderun maçı kararıyla 3.Lig’e kadar geriler. Bir sezon sonra yeniden 2.Lig’e dönen Altınordu 13 sezon burada mücadele ettikten sonra karanlık kaderine doğru hızla yol alır ve 1995-96’da Amatör Küme’ye iner. Daha sonra 2002-2003 sezonunda başlayan yükselişle bugünlere kadar gelir. Zaten rekabetin adresi de Göztepe – Karşıyaka ve Altay – Göztepe mücadelelerine kaymıştır.
Altay ise aralıksız 24 yıl mücadele ettiği Süper Lig’den 1983’te düşer bir yıl sonra yükselir. Ardından 13 sezon 1.Lig’de, 5 sezon 2.Lig’de ve 2 sezon da 3.Lig’de mücadele eder. Ancak Altay’ın ilk şoku yaşadığı 1983’ün bekletmeden geri dönüşünün hikayesini kaderin garip bir cilvesi, eski ezeli rakip Altınordu’nun onur mücadelesi yazar…
Sezon ilerlemiştir, şampiyonluk mücadelesi iyice kızışmıştır. Nisan ayına gelinir. Altay – Mersin ve Altınordu arasındaki mücadele de iki ekibin baş başa kalacağı anlaşılmıştır. Tarihler 1 Nisan’ı gösterdiğinde Mersin İdman Yurdu Alsancak Stadı’na şampiyonluk adımı atmaya çıkar. Altınordu’yu yenerse liderliğe yükselecek ve yürüyüp gidecektir. Tribünde Altaylı taraftarlar da vardır, ellerinde “Bugünü unutmayacağız” yazılı pankartlarıyla kırmızı lacivert renkleri desteklemektedirler.

Altaylılar’ın Altınordu tribünlerine astıkları pankart. Gerçekten o gün unutulmadı.

Gerçekten tarihe geçecek bir maç olacak, yıllar geçse de unutulmayacaktır o gün. 1 Nisan 1984… Altay’ı şampiyon yapan Altınordu Destanı’nın yazıldığı gün.
Mersin hemen öne geçer, 20. dakika 2-0, 30.dakika 3-0 … Herkes şoktadır. Altınordu futbolculara küfredenler, “maçı sattınız” diye bağıranlar. Devre biterken Tayfun Olcay’ın direkten dönen topunu Teke Mehmet tamamlar durum 3-1 olur. Ama yine de umut yoktur. Örpen’in golü durumu 3-2 yapsa da Mersin bir gol daha bulup durumu 4-2 yaptığında, artık statta kıyamet kopmaktadır. Tartışmalar başlar tribünlerde öyle ki 85. dakikada protestolar yüzünden oyun bile durur. Ama son sözü söylememiştir Altınordu, Mersin’e de söyletmeyecektir.

Altınordu’nun değerine paha biçilemeyen onur golleri… Sadece 5 dakikada 4-2’den 4-4 …

Beş dakika içinde ne yaparsınız? Hem de o moral bozukluğu, protestolar altında. O da ne? Kaptan Ümit Kayıhan (ışıklarda uyusun) topu Raci’ye çıkarır, o da Atom Karınca B.Ömer’e: 3-4. Tüm hatlarıyla rakip kaleye yüklenen Şeytanlar dakikayı 89 yapar. Serbet atış… Kaptan Ümit geçer topun başına. Meşin yuvarlak havada süzülür, süzülür, libero Metin Gökalp’in önüne düşer. Kalbi güm güm atmaktadır. “Ya Allah Bismillah” der Meto önce düzeltir, sonra vurur, top ağlardadır. Alsancak yıkılsın artık: 4-4…

Metin Gökalp 89.dakikada attığı golden sonra tebrikleri kabul ediyor.

Gerçekten 4-4’lük bir onur mücadelesidir Altınordu’nun ortaya koyduğu, hem de ezeli rakibi Altay için. O günden sonra Altay yol alır. Sezon sonunda puan tablosunun başında Altay, ikinci Mersin, üçüncü Altınordu yer almaktadır. Ama Altınordu gönüllerin şampiyonu olmuştur, hemşehrisi rakibi Altay’ı bir yıl sonra Süper Lig’e uğurlarken.

Büyük çekişmeye sahne olan Altay- Altınordu maçları, rekabetin ruhu, dayanışmanın güzelliği, sadece şampiyonluk-puan ya da bol sıfırlı, yeşil eurolu transfer için değil, salt onurları için her şeyini, en önemlisi yüreklerini  sahaya koyanların, tertemiz mücadelesi anı sayfalarında kaldı.

Bir zamanlar Süper Lig’de 5 takımla mücadele eden görkemli İzmirliler’i, şimdilerde kimi 2.Lig’de kimi 3.Lig’de, kimi amatörde yaşam mücadelesi verirken, bir araya getirmek mümkün olmadığı gibi, eski derbilerin, rekabetin güzellikleri de çoktan unutuldu gitti. Ancak hatıralarda yaşamak mümkün o günleri.
Bir zamanlar kravatlı takım elbiseli beylerin, şık bakımlı bayanları hüküm sürdüğü, sadece rakiplerin değil 4-5 takımın gönüldaşlarının, birlikte, kardeşce oturduğu derbi tribünleri şimdi… Küfürden kulaklarımızı kapattığımız, çıkar çatışmalarının körüklediği, kin ve nefretten beslenen fanatiklerin ateşlediği, savaş alanlarına dönüşmüş azap merdivenleri…  Bu utanç tablosunda, bu kayıkçı kavgasından sıyrılmadığımız takdirde de geçmişin hal olması hiç mümkün olmayacak.

Banner Content
Tags: , , , ,

Related Article

0 Comments

Leave a Comment