2024/03/19 at 2:02 PM
Banner Top

Karşıyaka 109 yaşına bastı. İzmir’in şanlı, şerefli kulübü kuruluş yıldönümünü şu ifadelerle duyurdu:

“Bir zeytin ağacının altında başlayan hikâyemiz, ilk günden bu yana, şan ve şeref dolu şekilde yazılmaya devam ediyor.

109. yaşımızı kutladığımız bu anlamlı günde, gururla yeşil kırmızı renklerin ardında buluşmamızı sağlayan tüm büyüklerimize; Kulübümüze verdikleri ulvi emekleri için bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

Büyüklerimizden edindiğimiz bilinç ve kültürle aldığımız bu nadide bayrağı, hep birlikte daha da öteye taşıyacağız.

Yaşa, var ol Kaf Sin Kaf!”

ZÜHTÜ IŞIL’IN AĞZINDAN KURULUŞ

Kadızade Zühtü Işıl, Gazeteci Yaşar Aksoy’un 1980’li yıllarda, bazı Karşıyakalılarla yaptığı görüşmelerden birinde, Aksoy’un teybine şöyle anlatıyor:

“Kaf Sin Kaf’ın kurulduğu tarih 1912’dir. Evvela o günün Karşıyaka’sını anlatmaya çalışacağım. 1908 Meşrutiyet İnkılabı olduğu zamanda bizim nesil 10-15 yaşında idi. Hürriyet, Adalet, Musavat, Uhuvvet, diye dört inanç doğmuştu. İttihat-ı Terakki Fırkası, Hürriyeti ilan ettiği o gün bizler de “Yaşasın Hürriyet” diye bu heyecanlı günleri alkışlamıştık.

Memleket bizimdi, fakat hakim olan Türk’ten başkalarıydı. Ticareti, sanayi her şeyi Türk’ten başkaları için bir nimetti. Hürriyet ilânı ile “Türküz” diye övünmek ihtiyacını yavaş yavaş duymaya başladık, her sahada duyulan bu ihtiyaçlar, bizi sporda örgütlenmeye itti.

İşte; bu atmosfer içinde bizler, 10-15 yaşlarında çocuklukla gençlik arasında bocalayan bir nesildik. Spor ruhu o zaman bizlerde tedrici uyanmaya başladı ve bu tahayyül ettiğimiz spor, o güne kadar Türk olmayanların sanki inhisarında idi.

İzmir’de Rumların Panianios, Apollon ve birçok kulüpleri vardı. Bornova’da da İngilizler’in kendi aralarında bir toplulukları mevcuttu. O tarihte biz de aramızda para toplayarak top aldık. Kısa pantolonlarla o günün sahası olan Osmanpaşa Camisi’nin yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık.

Bu arsa şimdiki, çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı Alaybey’de, diğer tarafı Karşıyaka’da olan geniş bir bahçe idi. Sahibi de Omiros isminde ve eşi İngiliz olan Karşıyakalı bir kişi idi. Cami ve mektep arasında halen duvarla hudutlu bu bahçenin arasındaki geniş saha bizim futbol sahamız olmuştu.”

“Aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. Ağabeyim Kadızade Raşit, teyzezadem Süreyya İplikçi, ben, Refik Civelek, Osman Nuri, Örnekköylü Hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde biz de bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. İçimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı.

Bize, muhitimizden çığ gibi gençlik katıldı. Kendi aramızda bir takım yapmıştık. 2-3 ay sonrada bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. Bu, bizim için bir özlem olmuştu. İttihat-ı Terakki Cemiyeti’ne müracaat ettik, “Bizi himayenize alınız, bir kulüp teşkil edelim. Daha verimli çalışmak arzusundayız.” dedik. Olumlu karşıladılar, “Size bir oda tahsis edelim, burada teşkilatlanın, bu kulübü vilayete müracaat ile tescil edebiliriz.” dediler.

Bu büyük bir ümit olmuştu. Haftanın birkaç gününde akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. Onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. Bir müddet sonra vilayete müracaatla hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüz “Karşıyaka Mumaresei Bedeniye Kulübü” ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. Karşıyaka Spor Külübü, artık doğmuştu.

Tarih, 1 Kasım 1328 yani 1912 idi.”

ATATÜRK  VE KARŞIYAKA

Yeşil kırmızılı kulübün kuşkusuz en önemli tarihi olayı Ulu Önder Atatürk’ün kulübü ziyareti ve ay – yıldızı armasına armağan etmesidir.

İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşundan sonraki ilk gün, yani 10 Eylül 1922’de karagahını Karşıyaka Spor Kulübü başkanı Sadi İplikçi’nin köşküne kuran Gazi Paşa, ayaklarının altına Yunan bayrağının serilince, bunu başka bir milletin değerlerine böyle hakaret edemeyeceğini söylemiş ve  Yunan Bayrağı’nın yerden kaldırılması olayı da bu köşkte yaşanmıştır.

Milli Mücadele döneminde ve sonrasında İzmir’e yaptığı her seyahatinde Karşıyaka Spor Kulübü’nü ziyaret eden Gazi, defalarca futbol ve tenis takımlarının antrenmanlarını da izlemiş. Kulübün armasında Ay-Yıldız kullanılması emrini de bizzat kendisi vermiş.

Gazi Mustafa Kemal’in genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaret ettiği kulüp Karşıyaka Spor Kulübü’dür. Kendisinin kulübe yaptığı iki ziyarette imzaladığı hatıra defterindeki yazılar da aşağıda yer almaktadır.

İlk ziyaret 13 Ekim 1925 tarihini taşıyor,

Gazi bu yazısında deftere şu notları düşüyor: “Karşıyaka Spor Kulübü’nde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik muvacehesinde istikbalin kuvvetli saadeti ne bariz görünmektedir.”

Balıkesir’den İzmir’e geçeceği sırada İzmir Valisi’nden İzmir’de kendisine karşı bir suikast düzenleneceği haberini alan Gazi Paşa suikastçiler yakalandıktan sonra da programını değiştirmemiş ve ikinci ziyaretini 24 Haziran 1926’da Orgeneral Fahrettin Altay, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, İsmet İnönü ve Karşıyaka Belediye ve KSK Başkanı Fikri Altay’la birlikte gerçekleştirmiştir.

Gazi Mustafa Kemal 11 Ekim 1925’te Karşıyakalılara hitaben Naim Palas Oteli’nin balkonunda yaptığı konuşmasında, burayı ne kadar çok sevdiğini anlatmak için şu sözcükleri tercih ediyor: “İzmir’in Karşıyakalıları; sizi derin muhabbetle selamlarım… Ben bütün İzmir’i ve bütün İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Yalnız, bir rastlantı beni Karşıyaka’ya daha fazla bağlamıştır. Karşıyakalılar! Annem, sizin sinenizde, sizin topraklarınızda yatıyor. Karşıyakalılar! İzmir’i gördüğüm gün, öncelikle Karşıyaka’yı ve orada da sizin Türk topraklarınızda yatan anamın mezarını gördüm.”

 

Banner Content