Zor olacaktı ama, Göztepe’nin bu iş başaracağına inanıyoduk. Ama doğrusu bu kadar kolay olacağını da beklemiyorduk. Sonuçta Antalyaspor hedef kovalayan bir takım. 10 kişi kalmaları onların kalitesinden ödün verdirmez. Üstelik Mevlüt Erdinç gibi bir dönemler Avrupa’nın sayılı golcülerinden olan, Milli Takım’a gelmesini dört gözle beklediğimiz bir golcüleri de var.
Neydi zoru kolaya çeviren? Sadece taşların yerine oturması gerekti. Görüyoruz ki bu konsensüs sağlandığında zor, değil bilakis kolay oluyor. Şimdi rakibin Mevlüt gibi bir silahı varsa bizim de Serdar gibi yeni Avrupa havası solumuş bir yeteneğimiz var. Üstelik mac sonu konuşmasında belirttiği gibi hedefi de var. Başkan Sepil’e de sinyali çaktı; ” Kiralığım ama alırsan, gelir. Türkiye’ de oynarım. Bakma sen bulunduğumuz yere. Biz de büyük takımız. Yanıma da iyi birilerini alırsam Avrupa’ ya taşınırız…”
“Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış” misali bu sezon için takım kümede kalsın yeter. Ama bunları söylerken Serdar gibi benim de içim eziliyor. Bu takım için çok daha başka şeyleri konuşabilirdik. Bu maçta da gördük ki Fenerbahçe’nin bile son haftalarda paçayı yırttığı bu ligde Göztepe’nin kalitesi yabana atılacak cinsten değil. Sadece golcü transferinin es geçilmesi ve takım savunmasının dışlanarak, hızlı ve becerikli forvetlerin formsuz beklerle baş başa kalmasıdır Göztepe’nin bu hallere düşmesinin sebebi. Özellikle Başakşehir maçıyla başlayan Tuna’nın takıma kadro ve oyun planı bazında hakimiyeti (Tabi Sepil’in de motive gücünü unutmayalım) Göztepe’yi kendi rotasına oturtmuştur. Usta kaptan dalgalı denizde belli olurmuş. Tamer Tuna doğru seçimler, sabırlı, bilinçli oyun anlayışı ve hücum stratejisi ile uyuyan aslanı uykusundan uyandırmıştır.
Haydi Göz Göz gevşemek yok. Dikkatli, çalışkan, arzulu, güvenli, edilgen değil etken bir futbol anlayışı ile Sivas’a da aynı tarife… Sana güveniyoruz.
Haaa bir de… Ben bir süre önce söylenenleri unuttum. Biraz çocukluğa, biraz sevgiliyi kaybetme endişesine, biraz da fazla sahiplenme duygusuna verdim. Ben çoktaaannn unuttum bile.
Ya siz.
(SUAVİ YARDIMOĞLU YAZDI)