Menemen – Manisa Büyükşehir mücadelesindeydik. Dişleriyle tırnaklarıyla buraya gelmiş iki ekip. Dostlarımız kıymetli her iki camiada da…
Maçı yazarken değil, ama izlerken bir taraf olmak gerekiyorsa doğaldır ki, onu da yapamadık. Bir yanda artık TFF 1.Lig takımı olmasını iki sezondur çok istediğimiz Tahir Şahin’in Menemen’i. Öte yanda ta amatörden beri takip ettiğimiz ve bugünlere gelmesi için medya cephesinden, çorbaya bizim de bir tutam tuz attığımız Cengiz Ergün’ün Büyükşehir’i…
Menemen’de Mustafa Şen, Umut ve Semih Ceylan gibi üç önemli oyuncunun yokluğu muydu, maçın ilk bölümünde konuk takımı oyunda hakim kılan? Yoksa, hani “taş gibi takım” dedikleri cinsten Büyükşehir’in sahaya döktükleri mi?
Suat Kaya – Levent Devrim satrancında beyazları alan ev sahibi dakikalar ilerledikçe üstünlüğü siyahlara bırakmaya başladı. Konuk takım özellikle üçüncü bölgeyi iyi kapatıp, çalışkan bir presle ev sahibinin pas kanallarını tıkarken, oyunun hakimiyetini de ele almayı başardı. Hatta sürpriz toplarla ileri çıkıp tehlikeler de yaratmasını bildi.
Ta ki 32. Dakikaya kadar… Yaser’in ikinci sarı kartla oyun dışı kalmasına dek… Pozisyonu çıplak gözle gayet net izledik. Darbe var ama, niyet ve şiddet açısından ikinci sarıya değer mi? Orası tartışılır ve hakemin takdirine kalmış bir pozisyon bizce.
Oyunun kaderini değiştiren bu pozisyon için ben de kararsızım işin açıkçası. Ama bildiğim bir şey var. Süleyman Abay da eyyamcılar kervanına katılmış, Maç boyunca serbest atışları iki metre ileriden, üç metre geriden attırma saplantısıyla, “Ben Süper Lig hakemiyim” imajını yaymaktan başka bir yönetim erki gösteremedi. Güzelim maçı da sinir harbi haline soktu. İşin ilginci topu geriye çektiren Abay’ın ardından taç ya da serbest atışı eskisinden daha ileriden kullanan futbolcunun uyanıklığını görmezden gelmesiydi. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, yani… Madem yerinden attırmıyorsun, neden oyunu soğutuyorsun.
İşin eyyam kokan bir yanı da, ikinci yarının ortalarında tam Menemen oyunu rakip yarı alana yüklemişken, arka arkaya üç sert faul yapan Manisalı futbolcuya ikinci sarı kartı göstermemesi ve “baba nasihatı” vermesiydi. Bize göre bu durum hakem takdirinden çok, “Takımı 9 kişi bırakıp başıma iş almayayım” düşüncesinin ürünüydü. Belki de ileride Menemen’in şampiyonluğuna mal olacak iki puanın çalınmasıydı. Zira 9 kişi kalacak Manisa Menemen’in baskısı altında ezilip teslim olacaktı.
Manisa 10 kişi kaldı ama, yine de oyundaki arzusundan ve Menemen forvetleri ile rakibin pas kanallarını kilitlemekten geri durmadı. İlk yarı böyle bitecek derken, kendisine sunulan ikramı afiyetle gole çeviren Onur, takımını soyunma odasına önde götürdü. Manisa’ya piyangodan büyük ikramiye çıkmıştı.
Futbol bu, hatalar oyunu. Önemli olan geriye kalanı toparlamak. Oyunu çevirmek. Nitekim iki jeneriklik gol yavru Tarzan’ın kalesini düşürdü. O ne gollerdi öyle.
Önce Talha 30 m.den örümcek ağlarını aldı. Ardından Alberk savunmadaki mevkidaşına nazire yaptı. Koca maç boyunca iki takımın da eksiği rüzgarlı havaya karşın uzaktan şut denememesiydi. Bunu iki savunmacının akıl etmesi ve başarması ise karşılaşmanın bir başka ilginç yönüydü. Aslında eksik Menemen adına gol yükünün paylaşılması açısından umut veren yönüydü.
Ne var ki ard arda “geliyorum” diyen Manisa kontrataklarının birinden oluşan serbest vuruş ve ardından gelen gol Menemen’in yoktan var ettiği üç puanın ikisini çaldı götürdü. Üstelik Taşkın da kırmızı kart gördü.
Manisa Büyükşehir son dakikalarda öyle goller kaçırdı ki, 2-1’den maç farklı bir yenilgiyle örneğin 5-2 bitebilirdi.
Ne var ki, “Sezar’ın hakkı Sezar’a” deyip Manisa Büyükşehir’in 10 kişiyle sergilediği bu güzel futbol ve mücadele örneğinin boşa gitmemesini isteyen Futbol Tanrıları, Menemen’in şampiyonluk mücadelesine de kıyamamıştı, belki de…
Menemen 2-0’dan 2-2’ye getirdiği maçın ardından evinde de iki puan ve Taşkın’ı da yitirdi. Sarı lacivertliler 30 puanlı Tuzlaspor’un iki puan gerisinde, yalnız Manisa Büyükşehir ve “muhtemel İstanbul’da Bizans altın küplerinden birini bulan” ve Süper lig oyuncularını bünyesine toplayan camia takımı Karagümrük’le arasında 3 puan kaldı. Hemen ardında da ligin bir başka agası Şanlıurfaspor…
Rakipler çetin. Dileriz Menemen adına bu sezon da gerekli hamleleri yapılır, yine play off macerası yaşanmaz, bu iş doğrudan biter. Eğer bu gerçekleşmezse iş çok daha çetin geçecek play off’a kalır, zorlaşır.
Tesellimiz ise Manisa Büyükşehir’in gaz kesmeden TFF 1.Lig’e yol alması olur. Levent Devrim gibi bir ustanın dümeninde olduğu ekibin bu oyunu ve mücadeleciliği ile kentin dinamiklerini de arkasına alması halinde bu durum hiç de sürpriz olmaz.
Dileğimiz bu yıl da tren kaçmasın. Kaçarsa da TFF 1.Lig bileti Ege’de kalsın. Zira iki ekip de bunu fazlasıyla hakediyor.