Altay ve Afjet Afyonspor geçen yıl başarılı bir sezon geçirerek 1.Lige yükseldiler. İki takımda 2.Lig ve 1..Lig arasındaki gelir farkının uçurum kadar büyük olduğunu biliyorlardır sanırım. Futbolda bir kural vardır. Yenemiyorsan yenilmeyeceksin. Bir puan iyidir. Özellikle misafir takım Afyon için bunu anlayabilirim. Fakat geçen hafta Ümraniyespor’u deplasmanda yenme başarısı gösteren Altay’ın evinde oynadığı bu maçta bir puanı öpüp başına koyduğu halini görüp de inanmak istemiyorum. Devre arasında transfer ettiği üç oyuncusu, Tavares, Tatos ve Putsila’ya ilk 11’de yer veren ve rakibine oranla çok daha üstün bir kadro ile sahaya çıkan, Altay’ın kendi sahasında beraberliğe rıza gösteren bir oyun sergilemesi ve konuk taraftarların vakit geçirdiği için Altay’ı eleştirmesi inanılır gibi değil. Şartlar ne olursa olsun siyah beyazlıların bu kadro ile Afyon’u evire çevire yenmesini bekliyorduk.
Maçın başlangıcına bakarsak; iki takımınvda birbirlerini üzmediği ve sıkmadığı bir ilk yarı izledik. vKappel’in düşürülüşüyle kazanılan penaltıyı Altay’ın gol krallığında önde giden oyuncusu Paixao’nun 15. golü olarak filelere göndermesi dışında kayda değer bir pozisyon yoktu.
İkinci yarıda ise ilk yarının tıpa tıp benzeri bir oyun yaşandı. Öyle ki aynı yerde bu sefer Afyonspor’lu Bajram Ajeti’inin düşürülüşü ve kazanılan penaltının bu kez Afyon’un golcüsü Oltan’ın 9 golü olarak kaydetmesi işin ilginç yönüydü..
Altay kazandığını zannettiği maçı bitime 2 dakika kala yediği penaltı golü ile berabere bitirdi. Penaltıda Süper Lig tecrübesine sahip iki oyuncu İbrahim Öztürk ve Gençer’in anlaşamama hatası affedilir cinsten değildi.
Teknik sorumlu Özden Töraydın ise özellikle 65.dakikadan sonra takımın yorulduğunu, direncinin düştüğünü ve kalesinde pozisyon üstüne pozisyon vermeye başladığını görmezden geldi. Sadece İbrahim Akın’ı 10 dakika kala oyuna aldı. İbrahim’e de hamle yapacak zaman kalmadı. Töraydın nedendir bilinmez, iki değişiklik hakkını kullanmadı. Oysa yedekler arasında Atakan, Serkan, Merter, Ulaş, Hüsamettin gibi takımın fiziki gücünü arttırabilecek oyuncular vardı. Bunlardan ikisini oyuna alsa, puan kaybı önlenir ve maçı galibiyet ile bitirilebilirdi.
Bunu bir türlü anlayamadım. Olan Altay’ın göz göre göre kaybedilen iki puanına oldu. Bence iki değil 6 puan gitti. İlk yarıdaki maç 1-1 bitmişti. Altay galibiyeti koruyabilse hem rakibine ikili averajı kaptırmayacak, hem de tehlikeli bölgeyle makası biraz daha açıp psikolojik baskıdan kurtulacaktı.
Maçın ardından “Töraydın istifa” seslsri yükselirken, yeni tarnsferlerle buzdolabına kaldırılan taraftar-teknik gerginliğinin yeniden tırmanması ise işin cabası oldu.